NEDEN BİR TÜRLÜ BAŞLAYAMIYORUM?

NEDEN BİR TÜRLÜ BAŞLAYAMIYORUM?

            Bazen yapacağımız her hangi bir iş gözümüzde o kadar büyür ki bir türlü başlayamayız. Hatta kimi zaman tek sorun işe başlayabilmektir. Günlük hayatta hepimizin böyle durumlarla karşı karşıya kaldığı olmuştur.

            İşlerin önümüzde yığıldığı, bir türlü adım atamadığımız zamanlarda, birçoğumuzun aklından sayamadığımız kadar çok düşünce geçer. İçinde bulunduğumuz durumları iç konuşmalarımız yardımı ile değerlendirir, durum analizi yaparız. Kendimizle yaptığımız bu iç konuşmalarımız düşüncelerimizdir.

            Yapılan araştırmalar beynimizin dokuz saniye gibi kısacık bir süre içinde tam 15 tane yargıda bulunabildiğini ortaya koymuştur.  Biz dokuz saniyenin nasıl geçtiğini fark edenekadar, düşüncelerimiz önümüzde duran işi, kar topunun büyüyüp yuvarlandığı gibi büyütür ve bir türlü işe başlayamayız.

                        

             
            NE OLSAYDI BAŞLARDIM ?

·         Öncelikle bu işin nasıl ve ne zaman yapılacağını planlamak amacıyla masaya oturun. Bunun için özel bir defter de tutabilirsiniz. Eğer öğrenci iseniz bu planlamayı nasıl yapacağınızı bilemiyorsanız bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

·         İşinizi belli kısımlara ayırın, bu kısımları günün hangi saatinde yapacağınıza karar verin. Elinizde böyle bir yol haritası olması ve işin daha küçük parçalara bölünmüş olması  işe başlama isteğinizi arttıracaktır.
.     Kendinize, bu işe başlamak ve onu bitirmek için var olan tüm nedenleri sıralayın. Böylece işi yapmanın sizin açınızdan çok mantıklı olduğunu zihninize göstermiş olacak ve kendinizi motive etmiş olacaksınız.

·         Sevmediğimiz işlere girişmek için kendi iç konuşmalarımızda hep işin zorlu, güç ve uğraştıran yõnlerine odaklanırız.  Yapılacak işler listenizde yer alan, sizi en çok zorlayacağını ve sıkısıkıcı olduğunu düşündüğünüz işi ya da dersi, enerjiniz henüz yüksekken en başta yapmanız, işin zorlu ve uğraştıran taraflarını düşünerek motivasyonunuzu kaybetmenize engel olur.Böylece işe başlamanıza yardım eder.
.          Zor ve sıkıcı işlerin sevimli, kolay ve zevkli yönlerine odaklanarak kendimizi daha fazla motive edebiliriz. Ne kadar sıkıcı olursa olsun her sıkıcı işin mutlaka en az bir eğlenceli yönü vardır. Bu eğlenceli yönü bulamadınız mı? Kendinize şu soruyu sorun: "Neyi farklı yapabilirim? "

            Düşünce şeklinizi değiştirirseniz yaşam şeklinizi de değiştirirsiniz.

                 Doktor Victor Frankl, Auschwitz toplama kampından kurtulmayı başaran ender insanlardan biridir. Çok az  yiyecek, içecek ve giyecekle, hiç tıbbi bakım görmeden hayatta kalmayı başarmıştır.


             Bu konuda şöyle der: "Tavrımı ya da tutumlarımı benim belirlediğimi her zaman biliyordum. Ümitli olmayı ya da ümitsizliğe kapılmayı seçebilirdim. Ümitli olmayı seçtim ve istediğim şeylerin üzerinde yoğunlaştım."

              Seçimleriniz sizin elinizde neyi seçerseniz onu yaşarsınız…  

https://www.instagram.com/hulya_celep